Kolposkopi işlemi, rahim ağzının dürbün benzeri özel bir cihazla (kolposkopi cihazı) detaylı olarak incelenmesidir. Şüpheli durumlarda bu inceleme sırasında biyopsiler almamız gerekebilmektedir. Kolposkopide amacımız, kansere dönme riski bulunan doku değişimlerinin tespitidir. Peki hangi durumlarda kolposkopiden kaçınılmalıdır?
Vajinal enfeksiyonlar ve rahim ağzı enfeksiyonları ile çok sık karşılaşılmaktadır. Normalde vajina içerisinde sağlıklı bir mikrobiyal ortam ve denge mevcuttur (vajinal mikrobiyota). Bu dengenin bozulması sonucunda patojen dediğimiz vücuda zararlı bakterilerin veya mantarların üremesi sonucu vajinal enfeksiyonlar veya serviks yani rahim ağzı enfeksiyonları oluşabilmektedir. Bu durumda hem vajinada hem de aynı bölgede yer aldığı için rahim ağzında olumsuz doku değişiklikleri oluşmaktadır.
Enfeksiyona bağlı hücresel değişiklikler kanser öncüsü değillerdir, ancak biz kanser öncülerini araştırdığımız için patolojik değerlendirmede yanıltıcı olabilmektedir. Ayrıca, kolposkopi sırasında enfeksiyon bulunan bir dokudan biyopsi aldığımızda bu enfeksiyonun yayılma riski ve bu biyopsi yerinin iyileşememe riski artmaktadır. Tüm bunlardan ötürü, herhangi bir vajinal enfeksiyon veya rahim ağzı enfeksiyonu varlığında, kolposkopi işlemi enfeksiyon tedavisi sağlandıktan sonra yapılmalıdır.
Esasında hamilelik durumu kolposkopi için bir engel değildir. Ancak, hamilelikte rahim ağzında artan damarlanma ve hormonal etkilere bağlı olarak, kolposkopi belirtileri değişebilmekte ve yanıltıcı olabilmektedir. Bu nedenle hamilelikte alınan smear sonucunda yüksek riskli hücreler saptanmışsa ve kolposkopi işleminin mutlaka yapılması gerekiyorsa, hamilelikte kolposkopi konusunda tecrübeli bir uzman tarafından inceleme yapılmalıdır. Kolposkopi işleminin yani inceleme yapılmasının hamilelikte bebek açısından bir sakıncası bulunmamaktadır. Hatta rahim ağzının vajene bakan dış kısmından biyopsi alınması da mümkündür. Ancak biyopsiden sonra kanama normale göre daha uzun sürebilmektedir. Hamilelikte yapılmaması gereken, rahim ağzının iç kısmından yani rahime doğru uzanan kanaldan biyopsi alınması işlemidir. Endoservikal küretaj dediğimiz bu işlem hamileliği tehlikeye sokabilir.
Bazı kişilerde doğuştan gelen veya kullanılan ilaçlara bağlı olarak kanama eğilimi bulunmaktadır. Bu kişilerde tıbbi müdahaleler sırasında kontrolü zor olan kanamalar oluşabilmektedir. Bu duruma sahip kişilerde tıbbi işlem yapılmadan önce mutlaka bu kanama açısından gerekli önlemler alınmalı, gerekirse öncesinden belirli ilaç değişiklikleri yapılarak kanama riski azaltılmalıdır. Her ne kadar rahim ağzından alınan küçük biyopsiler ciddi bir kanamaya neden olmasa da, uygun hastalarımızda ilaca ara vermek kanama riskini azaltabilmektedir.
Bağışıklık sistemi hücrelerindeki ciddi düşme durumlarında, kolposkopi veya benzeri tıbbi müdahalelerde ciddi enfeksiyonlar oluşabilmektedir. AIDS veya benzeri hücresel yetmezlik durumlarında, öncelikle bağışıklık sistemi toparlanmalı, sonrasında gerekli inceleme ve müdahaleler yapılmalıdır.
Kaynak: www.uptodate.com, 2022
Okuma Makale Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/32603071/
Diğer yazılar için tıklayınız: https://www.eralpbaser.com/yazilarim/
[email protected]+90 533 433 02 82