Jinekolojide Laparoskopi

Tanı ve Tedavi Yöntemleri

Jinekolojide Laparoskopi

 

Jinekolojik hastalıklarda laparoskopi yani kapalı cerrahi yöntemi sıklıkla tercih edilmektedir. Peki laparoskopi denilen yöntem nedir? Nasıl yapılır? Faydaları ve riskleri nelerdir? Laparoskopi hakkındaki tüm gerekli bilgileri ve önemli noktaları bu makalemizde bulabilirsiniz. Ayrıca Youtube kanalımızdan da jinekolojik laparoskopi ve robotik cerrahi konularında bilgi sahibi olabilirsiniz. Daha fazla bilgi almak istediğiniz taktirde lütfen web sitemizin iletişim kısmından bize ulaşınız.

 

 

Laparoskopi Nedir? Nasıl yapılır?

Laparoskopi kelimesi, “lapar” yani karın ve “skopi” yani bakmak-incelemek kelimelerinden gelmektedir. Laparoskopi yönteminde, açık cerrahideki durumdan farklı olarak, karın içerisi özel bir ışıklı kamera sistemi ile incelenir. Çubuk şeklinde olan bu kameranın ucunda ışık veren kısmı yer almaktadır. Karın içerisine genellikle göbek deliğine yakın bölgeden küçük 1 santimlik bir kesi yapılır. Sonrasında laparoskopik trokar yada port denilen plastik tüp bu keşiden karın boşluğuna yerleştirilir. Karın içerisinde normalde herhangi bir gaz bulunmaz. Yani, tüm karın içi organlar birbirine temas halindedir ve aralarında sadece karın içi periton sıvısı bulunur. Laparoskopide karın içerisini şişirmek için karbondioksit (CO2) gazı kullanılır. Bu gazın kullanılmasının sebebi, karbondioksit gazının vücut tarafından emilmesi durumunda herhangi bir zararının bulunmaması ayrıca laparoskopi esnasında kullanılan aletlerin ürettiği elektrik akımı ile yanma riskinin olmamasıdır (bunun tersine oksijen gazının yanma ve patlama riski bulunur). Karbondioksit gazı ile karnın şişirilmesinin ardından kamera ile karın içi organlar detaylı olarak incelenir. Bazı kişilerde daha önce geçirilmiş operasyonlar nedeniyle organlar arasında yapışıklıklar olabilir. Bu durumda operasyona başlamadan önce bu yapışıklıklar açılarak normal anatomik görünüm sağlanır. Laparoskopik el aletleri çubuk şeklinde uzundur. Aletlerin kullanım amacına göre değişen uçları bulunmaktadır. Örneğin dokuları kesmek için makas veya hassas bir dokuyu tutmak için grasper denilen kavrama aleti, veya dikiş atmaya yarayan iğne tutucu portegü aletinin uçları farklılık göstermektedir. Laparoskopik cerrahi yapan cerrah bu aletleri her iki eli ile tutarak ve kameranın bağlı olduğu ekrana bakarak operasyonu gerçekleştirir. Laparoskopik cerraha operasyon esnasında yardım eden bir asistanı bulunur. Bu asistan genellikle kamerayı kontrol ederek cerrahın ameliyat sahasını net olarak görmesini sağlar. Bunun yanında ek trokar kanalından cerraha başka bir aletle yardımcı olabilir.

 

 

Jinekolojik hastalıkların hangileri laparoskopi ile tedavi edilebiliyor?

Jinekolojik hastalıkla ameliyat gerektirenlerinin pek çoğu laparoskopi yöntemi ile tedavi edilebilmektedir. Bunlar arasında en sık olarak yumurtalık kistleri, çikolata kisti, endometriyozis hastalığı, miyomlar sayılabilir. Bu hastalıklar açık cerrahi ile de ameliyat edilebilmekle birlikte laparoskopinin açık cerrahiye göre belirgin üstün yönleri bulunmaktadır.

 

Yumurtalık kistleri için ameliyat kararı vermeden önce genellikle belirli bir süre ultrason ile takip yapılmaktadır. Ameliyat kararı verilirken, kistin kötü huylu olma olasılığı değerlendirilmektedir. Eğer yumurtalıktaki kistin kanser çıkma olasılığı yüksekse, bu durumda açık cerrahi yaklaşım tercih edilir. Ancak kanser ihtimalinin düşük olduğu durumlarda laparoskopi hem etkin hem de güvenli bir seçenektir.

 

Endometriyozis hastalığı, rahim içerisini döşeyen ve her ay adet kanamasıyla yenilenen endometriyum dokusunun, vücutta başka bir bölgede yer alması olarak tanımlanır. Kesin oluşum nedeni tam olarak bilinmemektedir. Endometriyozis en sık olarak yumurtalıklarda yerleşim gösterir. Her ay adet kanaması döneminde yumurtalıkların içerisinde kan birikir, ve oluşan kahverengi sıvı nedeniyle bu yapılar “çikolata kisti” olarak adlandırılır. Endometriyozis ve çikolata kisti tedavisinde sıklıkla laparoskopi veya robotik cerrahi tercih edilir.

 

Miyomlar, rahmin düz kas dokusundan kaynaklanan iyi huylu kitlelerdir. Miyomlar rahmin içerisinde (submüköz), rahmin duvarında (intramural) veya rahmin dışında (subseröz) yerleşim gösterebilirler. Miyomların neden olduğu şikayetler (kasık ağrısı, vajinal kanama, baskı hissi) ve büyüme hızları dikkate alınarak ameliyat kararı verilebilir. Miyomlar çok büyük değilse, veya sayıca fazla değilse, laparoskopi yöntemi ile tedavi edilmeleri tercih edilir. Miyomların karın içerisinde rahimden çıkarılmasını takiben özel cihazlarla parçalara ayrılarak küçük deliklerden karın dışarısına alınmaları mümkündür.

 

Neden laparoskopi tercih etmeliyim?

Laparoskopi sayesinde, normalde açık kesi ile yapılan ameliyatlar birkaç küçük delikten yapılabilmektedir. Yani bir sezaryen kesisi gibi veya orta hat kesisi gibi ağrı yapma ihtimali olan daha büyük kesilere göre, 3-4 küçük delikten (yarım veya 1 cm) aynı operasyon gerçekleştirilebilmektedir. Bu şekilde kesi yeri ağrısı çok daha az olmaktadır. Ayrıca, karın içerisindeki barsak gibi organlara temas çok daha az olduğundan ameliyat sonrası ağrı çok daha azdır. Ayrıca barsak hareketleri daha erken normale döner. Daha az ağrı hisseden hastamız da günlük yaşamına çok daha hızlı bir şekilde dönebilmektedir. Laparoskopi operasyonunda ameliyat edilen dokular çok daha büyütülmüş şekilde izlenebilmektedir. Sanılanın aksine açık ameliyata göre çok daha detaylı görüntü elde edilebilir. Bu sayede idrar kanalları, damar ve sinirler gibi hassas dokular güvenle korunabilir.

 

Ne Kadar Zamandır Uygulanan Bir Yöntem? Yeni mi?

Laparoskopi yöntemi oldukça uzun bir süredir tıp branşlarında güvenle kullanılmaktadır. Jinekoloji, üroloji ve genel cerrahi başta olmak üzere pek çok cerrahi branş bu yöntem ile operasyonları uygulamaktadır. Son 15 yıl içerisinde, laparoskopi yönteminin farklı bir şekli olan robotik cerrahi yöntemi de yaygınlaşmıştır. Robotik cerrahide yine karına küçük kesiler yapılır. Burada ameliyat yapan cerrah konsol denilen bir bilgisayarın başında operasyonu 3-boyutlu olarak kontrol eder. Robotik cerrahi ameliyatları tamamen cerrah kontrolündedir.

 

Hangi cerrahlar laparoskopi yapabilir?

Laparoskopi yöntemi ile ameliyat yapabilmek için öncelikle cerrahın açık cerrahide deneyimli olması gereklidir. Bunun üzerine temel laparoskopi yöntemi eğitimi alan cerrahın, ilave olarak laparoskopik dikiş atma gibi özel eğitimlerden de geçerek laparoskopik ileri düzey operasyonları yapar hale gelmesi gereklidir. Her cerrahide olduğu gibi bu alana odaklanmış tecrübeli cerrahların operasyonlarında komplikasyon riski en aza inmektedir.

 

Laparoskopi hangi hastanelerde yapılabiliyor?

Laparoskopik ameliyatların yapılabilmesi için anestezi ve ameliyat sonrası bakım hizmetlerinin yeterli olduğu modern hastaneler tercih edilir. Laparoskopi sistemi kamerası ve yardımcı cihazlarının günümüz teknolojisine uygun olması gerekmektedir. Ayrıca bu cihazların belirli aralıklarla bakımlarının yapılıyor olması önem taşımaktadır.

 

Laparoskopi öncesinde dikkat etmem gerekenler nedir?

Laparoskopi ameliyatı öncesinde dikkat edilmesi gereken koşulların başında genel sağlık durumu gelmektedir. Her ameliyat öncesinde olduğu gibi, hastanın sağlıklı durumda olması, grip veya soğuk algınlığı gibi durumların olmaması tercih edilir. Ayrıca, özellikle ameliyata yakın dönemde alkol ve sigara kullanılmaması, beslenmenin düzeltilmesi gereklidir. Ciddi düzeyde kansızlık varsa bunun demir preparatları veya kan nakli ile düzeltilmesi lazımdır. Hastanın anestezi uzmanı tarafından ameliyattan birkaç gün önce değerlendirilmesi ile gereken ek tetkik ve değerlendirmeler yapılır. Bu sayede hastamızın olabilecek en sağlıklı ve uygun koşullarda ameliyata girmesi sağlanır.

 

Laparoskopi sırasında verilen anestezi şekli nedir? Açık ameliyata göre farklı mı?

Laparoskopide ve robotik cerrahide genel anestezi tercih edilir. Bunun nedeni, laparoskopi esnasında karın gazla şişirildiğinden solunumun olabildiğinde kontrollü bir şekilde etkilenmeden devamını sağlamaktır. Anestezi uzmanları operasyon esnasında hasta pozisyonu, karın içi basınç ve solunum basıncı gibi parametreleri takip ederek cerrahi ekibi uyarmakta, bu sayede hastamızın sağlıkla operasyonu geçirmesi sağlanmaktadır.

 

Laparoskopide ameliyat gününde beni neler bekliyor?

Laparoskopi ameliyatı planlanan hastamız, ameliyattan birkaç gün öncesinde anestezi uzmanı tarafından değerlendirilir. Operasyona bir engel tespit edilmemesi durumunda genellikle ameliyat sabahında veya ameliyattan birkaç saat önce hastaneye yatış yapılır. Hasta odasına yerleşmeyi takiben görevli hemşireler tarafından hastamızın tansiyonu nabzı gibi yaşamsal bulguları ölçülür. Daha önce yapılmadıysa, ameliyat için gerekli kan tahlillleri, akciğer filmi ve EKG (kalp grafisi) tetkikleri tamamlanır. Eğer gerekliyse kan ürünleri hazırlatırılır. Tüm bu tetkiklerin yapılmasını takiben hastamız anestezi doktoru tarafından bir daha değerlendirilerek operasyon için nihai onay alınır. Ameliyat öncesinde cerrah da hastamızı görür ve ameliyat hakkında detaylı açıklamalar yapılır. Soruları cevaplanır. Hastamızın sorularının cevaplanmasını takiben operasyon öncesi “Ameliyat Onam Formu” ve “Anestezi Onam Formu” doldurularak hastamızın dosyasına yerleştirilir. Takiben hastamız ameliyathaneye alınarak operasyona başlanır.

 

Laparoskopide dikiş izi kalır mı?

Laparoskopide, genellikle göbek içerisinden 1 adet 1 santimetrelik, karnın diğer uygun bölgelerinden de genellikle yarım santimlik 2-3 adet kesi yapılmaktadır. Bu kesiler ameliyat sonrasında estetik olarak (subkütiküler) şekilde kapatılmaktadır. Dolayısıyla oldukça küçük izler kalmakta, ve zaman içerisinde bu izler silik hale gelmektedir. Ayrıca iyileşme döneminde uyguladığımız özel jeller sayesinde bu ameliyat izlerinin çok azaltılması mümkün olmaktadır.

 

Laparoskopiden sonra eve ne zaman gidebilirim?

Laparoskopi ameliyatı sonrasında genellikle 1 gece hastanede yatış yeterli olmaktadır. Ameliyatın özelliğine göre aynı gün taburculuk da mümkün olabilmektedir.

 

Laparoskopi sonrasında dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?

Her ameliyat sonrasında olduğu gibi, laparoskopi sonrasında da iyileşme dönemi boyunca çok ağır aktivitelerden kaçınılmalı, özellikle ilk 1 ay 10 kilodan ağır yükler kaldırılmamalı, enfeksiyon kapma riskinin olduğu kalabalık yerlerde bulunmaktan kaçınılmalıdır. Bunun dışında özel riskler ve alınması gereken önlemler cerrah tarafından size bildirilecektir.

 

Laparoskopik ameliyat sırasında ne tür riskler vardır? Açık cerrahiye göre farklı mı?

Laparoskopi ameliyatında karın içi karbon dioksit gazı ile şişirilmekte, bu sayede karın içerisinde çadıra benzer bir şekil oluşmaktadır ve ameliyat mümkün hale gelmektedir. Karın içerisinin basıncına bağlı ameliyat esnasında tansiyon düşmesi ve nadiren gaz embolisi gibi riskli durumlar bildirilmiş olsa da, bunlar tecrübeli anestezi ekipleri sayesinde oldukça seyrek oluşmaktadır. Laparoskopi ameliyatında teknik bazı sorunlar oluşması halinde açık cerrahiye nadir de olsa geçilme ihtimali bulunmaktadır. Yine çok nadiren operasyon sırasında veya sonrasında farkedilen barsak veya idrar yolları zedelenmeleri oluşabilmektedir. Her operasyonda olduğu gibi cerrah ve ekibinin bu alandaki tecrübesi riskin minimuma indirilmesi açısından oldukça önemlidir.

 

Laparoskopik ameliyatların maliyeti nedir? Laparoskopi fiyatı açık cerrahiye göre yüksek midir?

Laparoskopik ameliyatları mümkün kılan cerrahi sistemler, ayrıca ameliyatta kullanılan aletler operasyon maliyetini yükseltmektedir. Ancak kısa süreli hastane yatışı ve açık cerrahiye bağlı olarak gelişebilen yara yeri enfeksiyonu gibi komplikasyonların azalması sayesinde bu artmış maliyet dengelenmektedir.

 

 

Jinekolojide laparoskopi konusunda daha detaylı bilgi almak için lütfen bizimle iletişime geçiniz.

 

Prof. Dr. Eralp Başer

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı

[email protected]+90 533 433 02 82

Randevu Alın